ÇİÇEKLER NEDEN SOLAR

                       Bir çiçek büyüyecek, Bir satıcı onu kesecek

                       Sana verecek, Sen onu alıp gidecek

                       Ya bir kadına ya bir yalana

                       Ya da bir ölüye verecek

                       Çiçek buna gülecek

                        Bir çiçek bir ölüye gidecek de

                        Ölü sevinecek, yada gülecek

                        Biri birine kendini gösterecek ve

                        Gecikince, elinde bir çiçek özür dileyecek

                        Gül, sen gül buna gül, gül

                        Bu gelenek, bu kural

                        Bu kadın, bu ölü, bu gecikmeler

                        TOPLUMSAL

                                                                                      Özdemir ASAF

  Cezaevi



Suçu sabitti aslında;
Yolsuzluk..
Halkın vicdanında cezayı da aldı..
Ama;
Şöyle bir sağına soluna bakındı.
Ve,
kimsenin görmediğini zannetti.
Pişkin pişkin sırıtarak,
cezasını çekmek üzere evine gitti! ..

Çınar GÖLE

masum Düşüşüne intihar süsü verilmiş bir yaprağın cinayet mahallinde hiçbir izi bulunamadı dalın tesellisi katil rüzgarın. Dün idamı müebbete çevrildi sonbaharın. Şimdi bir mevsim eksiğiz umrumuzda mı sanki? Kendi masumiyetimizdir tek bildiğimiz.

ve sen SEN istedin öyle oldu içim Şiirlerim kaçak anlamaktan korkak Ve SEN... Bir cümlenin Cümle aleme inat halisin SEN... Bir anlamın Gecenin omzuna başinı yaslaması SEN... Bir uykuya bir rüyanın En tatlı haliyle uyandırılması SEN... Kendini beğenmiş Bir gülüşün utandırılması SEN... En gıcık halimin uslandırılması SEN... Sana kafiyelendirilmiş bir şiirin Güzel olmaya özendirilisisin Siir işte, Yerine bu cümleler baktı bu gece Aynada senin kadar güzel durmasa da Eh işte.

GÜNAH Rutubet kokan, Nemli odalarda doğardı, İsimsiz çocuklar. Perdeleri kapalıydı evlerin. Bu yüzden, Karanlığın küçük krallarıydılar. Hayatın bütün kahpeliği, Omuzlarına yüklenirdi. Kamburları vardı düşlerinin. Hiç açılmadı pencereleri özgürlüğe. Yine de küfretmediler yalnızlıklarına, Ellerinden alınan oyuncaklarının, Bıraktığı boşluğa. Ve bir gün olsun, Neden diye sormadılar Tanrıya...

 

Devler ülkesinde cüce düşünceler Devler ülkesinde cüce düşüncelerim ve dar gelir mekan dar gelir zaman dar olur hayat ve daralır o devler ülkesindeki o cüce düşüncelerim düşünce o düşünceli hallere dev gibi bir yürekle çığlık çığlığa ve sesim kısılırcasına ve nefes alamayışcasına cüce çıkar sesim ey nefsim sana ram olupta sabahlara kadar boy boy günahlar peydahlayacağıma girerim o dar mezara çekerim yorgan misali çekerim toprağı üzerime devler ülkesinde cüce düşüncelerim aslında düş görüpte düşündüklerim, nefsimin alıpta yerine koyduğu başıma bela ettiği saçıma aklar ektiği yegane düşüncem ölmeden ölmeyi bilemediğim ve cevabını veremediğim gerçekleri sonuna varamadığım menzilleri ardıma atamadığım o birşeyi o tek şeyi ve o herşeyi düşünmekten vede düşlemekten bitab düşerim devler ülkesinde cüce düşüncelerim çıkmasada cücece dahi sesim ve çıkmasamda o mezardan toprak üstümde yeterki, yeterki düşlediğim o düşüncelerim ilelebet mutlu kalsa......

   SiYaH YaĞMuR
.
.
.
tutturur kimsesizliğine
ağlama nöbetlerini
siyahlar yağan gece

alacasına öksüz dokunuşlar serper
incesinden yağmurun –damlalar-

keskin uçurumlarında gezinirken adalet
dağlayacak ten arar kan çiçekleri –gülerek-

renksiz sessizlikler dolanır
baharı doğuran kış sancısıyla
gecenin etine

sonbahar
onurlu ülkelerin baharıdır
tütün sarısı
sarhoşluğu mu
sarhoşluğu
kendi köşesinde kırılan rüzgarla
gözleri buz tutmuş ay’ın ellerinden dağılır


"yaklaş bana "der akrep
teslimiyeti kabul eder yelkovan
vuslat mı
vuslat
isimsiz tüm bebeklerin yarınına saklanır

 Bu Gece
hiç şiir yazasım yok bu gece,
bir şiir, anneliğimde tuttu zaten,
hiç şiir, ölsem daha mı iyi gerçekten,
ölsem daha mı iyi?
hiç şiir yazasımda yok zaten...

güneşi asacaklarmış sabaha karşı,
evren yasaları, suçlu ve iyi niyetliler,
yarım saat önce uykumu düşürdüm,
elimden düştü, yastığınızdan,
sokakta babamı vurdular, uyanıktım,
hangi kapınızı çaldıysam,
yalnızlığınız açtı.

bir cinnet ısmarladım kendime,
tuzu fazla gelmiş, lezzetsiz bir cinnet,
ucuz lokanta aydınlıklarında,
dün sabah örneğin,
masalarla bir ömür beraber gıcırdamış,
tahta sandalyelerin,
kendinden, ahşap eminliklerinde.

peki ya şimdi?
yeni sapkınlıklar peşinde,

bir şiire zorla tecavüzden suçlanan
caninin,
mahkum odasındayım,
şimdi,
yatağın altına gizlendim,
hiç şiir yazasım yok.
sanırım,
daha iyi, ölürsem.
ölürsem?

Kelimeler kifayetsiz.

9 06 2007

Size birşeyler bir kaç söz bir kaç kelam döküyor gönlüm..
Kelimeler kifayetsiz kalıyor anlatamıyorlar..
Yazsam bir türlü yazmasam bir türlü..
Umudum sizden geçer sizden gelir bana verilir..
Lügatlar yutsam yinede yetmez bu yürek anlatmak istediklerini
Yazılarla sözde şiirlerle anlatıp çizemez..

Bilinmeyen

9 06 2007

Benden olan benden giden
Benden olmayan bana gelen
Susup susup aynı şarkıyı söyleyen
Hüzüne tebessüm katıp gülümseyen
Aşka nefrete yüreğini sürgüleyen
Küçük büyük demeden her dertle hüzünlenen…
Damardan damardan işleyen
Şiir yazmaya tutkun bir ‘ben’
Gururu azmi fedakarlığı vefayı özümseyen
Bir Türkü’dür dolanan..

 

GÜNAYDIN SEVGİLİ GECE

Odadan odaya bir uzun yolculuk bu benimkisi
kapının dışında bitiyor yeryüzü

Bir duvarın iki yanında durup
avuturken herkes birbirini
içinden yıkılan evler gibiyiz, eski,
sevdik, yalnızlığına giremediklerimizi.

Günaydın sevgili gece,
kimsesiz odamı gülümseten aydınlık.
Gövdemi sar, ruhumu sars ve beni günahkar kıl,
benzer renklerde olmasa da düşlerimiz
ortak bir suçumuz olsun.

Caddeler

Sonsuzdan gelip Sonsuza uzanan Bir caddedir hayat yolu Bakımlıdır bazı kaldırımları Taş topraktır bazıları Gidişi olup dönüşü olmayan Bir caddedir hayat yolu Sağa sola kıvrılan Sokaklar... Sokaklar... Ah! o sokakların Kimisi ışıl ışıldır geceleri Kimisi ay ışığını görmez besbelli Her köşe başı parselli Girerken ödersin ücreti Kimisi bahşişler savuşturur havalara Kimisi muhtaç küf kokan tokluklara Tefeciler pohpohlanır da Satın alınır alın terleri üç kuruşa Satılık yürekler vardır dükkanlarda Satılıktır sevdalar, dostluklar Gidişi olup dönüşü olmayan Bir caddedir hayat yolu...

 

 AŞKA DAİR NE VARSA

Hep hayallerle yaşamayı arzu ediyorum.
Çünkü hayallerime kimse karışmıyor,
Hep hayallerimde seviyor, seviliyorum
Aşka dair ne varsa hepsini orada tadıyorum ..

Dostluklar bile artık sahte, ikiyüzlü oldu,
Şimdiki güller eskisi gibi kokmaz oldu,
Sevgi diye açtığım mektuplar kahır doldu,
Aşka dair ne varsa hepsini orada sanıyorum ..

Sevdim hep, sevmediğim olmadı şu cihanda,
Verdim hep, vermediğim olmadı bu alemde,
Yazdım hep, yazmadığım olmadı bu hayatta,
Aşka dair ne varsa hepsini orada biliyorum ..

Biliyorum yine bana küseceksin bir bahaneyle,
Seviyorum diyeceksin belki önünde bir sananeyle,
Kor ateş düşen yüreğime gel bir derman eyle,
Aşka dair ne varsa hepsini orada yazıyorum ..

Hayal deyip sakın sevgini esirgeme yüreğinden,
Gün gelir elbet gerçek olur inanarak sevdiğinden,
Sen de içersin Tanrıdan dilerim benim içtiğimden,
Aşka dair ne varsa hepsini orada yaşıyorum ..