<<SaDeCe>> <<SeN>>
Site İçerikleri  
  Ana Sayfa
  simli resimler
  ressamlık sanatı
  oyunlar
  hepsi grubu özell
  şifalı bitkiler
  delikanlı adamın el kitabı(erkeklere)
  acemi cadı (video ve resim)
  hepsi grubu (video ve resim)
  kavak yellleri (video ve resim)
  harry potter
  iğrenç korkunç
  çizgi film kahramanları
  32 farz
  süpper espiriler
  hesap makinası
  genel şiirler
  100 dilde seni seviyorum
  güzel şiirler
  sevdiklerim
  makyaj
  akdeniz diyeti
  saç bakımı
  beni tanıyın
  günlük cilt bakımı
  aşk mevsimi
  aşk öğütleri
  güzellik sırları
  kalp kazanmanın yolları
  dekorasyon
  çiçek anlamı
  yıldız falı
  burçlar ve elementler
  aşk duası
  en çok satan top20
  gelinliklerr
  chat odası
  parfüm hakkında herşey
  komik kısa yazılar
  örümcek adam
  bebek bakımı
  simli şiirler
  aşkını ölçsene
  canın sıkıldı dimi tv izle bence
  haberler
  hava durumu
  mini clip
  sinemaa
  radyo
  allahın 99 ismi (ezberleyin)
  hayvanlar alemi
  döviz
  en iyi 5 şiir
  bunları biliyormusun
  bilmece
  ilginç hikayeler
  selena
  aşk videosu
  çılgın dersane müziği
  koca kafalar
  barış akarsu
  müzikler
  rap ile ilgili heyşey(video bulunur)
  sinir sözler
  sağlık
  komik resimler
  takılar
  mesaj kutusu
  online aşk mektubu yaz
  doğum günü hesapla
  eurovision
  en sevdiğim şarkılar
  zeka testi
  harika hikaye
  bakmana gerek yok ama gir istersen
  dicleden esine
  yılan bebek( mutlaka izleyin)
  avatar 1
  ramazan
  son depremler
  sitemi nasıl buldunuz
  tarz yaratan tek grup
  ösür yazısı
  film izle
  seni anlatırken
  yemek tarifi
  harika ilahiler bayıldımm
  murat boz
  acı hayat
  handenin anısına
  öğrenciye hitabe (komik)
  anketler
  güsel bir söz mutlaka oku
ilginç hikayeler
 İlginç Hikâyeler                        

     iconflash.gif (1595 bytes)Nasreddin Hoca:                                     

     Nasreddin Hoca bir gün heybe almak için pazara gider. Güzel bir heybe görüp pazarcı ile pazarlık yapar ve 1 akçeye anlaşırlar. Tam oradan ayrılacaktır ki daha güzel bir heybe dikkatini çeker:

     - Kaç akçe şu heybe muhterem?
     - 2 akçe hocam.
     - Aldım gitti, diyen hoca elindekini bırakır ve onu alıp tam gidecekken pazarcı seslenir:

     - Hocam. Bu heybe 2 akçe. Sen 1 akçe verdin.

Hoca sinirlenir:
     - Bre cahil adam! Sana önce 1 akçe verdim. Sonra da 1 akçelik heybe bıraktım! İkisi eder 2 akçe. Daha benden neyin parasını istersin!

 

     iconflash.gif (1595 bytes)Parite Olayı:

     Olay, henüz döviz kurlarının uygulanmadığı yıllarda ABD-Kanada sınırındaki bir şehirde geçmektedir:

     ABD ve Kanada malum ki para birimi olarak 'dolar' kullanmaktadırlar. Yalnız her iki ülke de kendi paralarının daha değerli olduğunu iddia etmektedirler. Şöyle ki Kanadalılara göre:

     1 ABD Doları= 90 Kanada Centi, Amerikalılara göre ise :
     1 Kanada Doları= 90 ABD Centi.

     Bir amerikalı, cebindeki 1 dolarla dolaşmaya çıkar. Bir ara karnı acıkır ve simit alır (amerikan simiti!). Simitin fiyatı 10 centtir. Cebindeki 1 doları verir. Simitçi bozuk para ararken cebinin bir köşesinde 1 Kanada doları bulur, onu verir (90 cente eşit ya!). Derken sınırı yürüyerek geçer ve Kanada da dolaşmaya başlar. Kaleme ihtiyacı olduğunu hatırlar. Girer bir kırtasiyeciye. Kalemin fiyatı da 10 Kanada centidir. Cebindeki 1 Kanada dolarını verir. Kırtasiyeci de para üstü olarak 1 ABD doları verir. Oradan da ayrılıp evine döner. Sonra düşünmeye başlar:

     - Yahu sabah evden çıkarken cebimde 1 ABD dolarım vardı, şimdi de 1 ABD dolarım var. Pekiyi simitle kalemin parasını kim verdi?

 

     iconflash.gif (1595 bytes)Hızlı Kaplumbağa:

     Bu paradoks, Zenon Paradoksu olarak ta bilinir:

     Hikaye bu ya, kaplumbağanın biri yolda Carl LEWİS'le (Bu ismin gerçek hayatla hiçbir ilgisi yoktur!) karşılaşır. Kısa bir sohbetten sonra kaplumbağa, Lewis'e 100 metre yarışı teklif eder. Önce bu teklife gülüp geçen Lewis, kaplumbağanın gayet ciddi ve ısrarcı olması üzerine isteksiz bir şekilde teklifi kabul eder:
     - Tamam yarışalım ama neyine güvenip benimle yarışmaya kalkıyorsun be birader?
Kaplumbağa, yalnız bir şartı olduğunu söyler:
     - Senden tek isteğim, ben yarışa 10 metre önden başlayacağım. Bu şartla beni kesinlikle geçemezsin. Ne o yoksa korkuyor musun?
Lewis kaplumbağanın şartını kabul eder. Yalnız kaplumbağa bir açıklamada bulunur:
     - Yarışa başladığımızda sen benim ilk başladığım noktaya geldiğinde ben biraz önde olacağım(mesela 10 metre). Bu anda filmi dondurup farkı göre biliriz. Tekrar harekete başladığımızda sen ikinci kez yarışa başladığım noktaya geldiğinde ben biraz daha önde olacağım(mesela 10 cm). Tekrar hareket ettiğimizde benim son olarak geldiğim yere geldiğinde ben mutlaka senin önünde olacağım. Dolayısı ile sen hiçbir zaman beni geçemeyeceksin.
Bu sözleri duyan Carl LEWİS, yarışma fikrinden vazgeçer. Mâlum, itibar meselesi...

 

      iconflash.gif (1595 bytes)Temelden:

         Temel, çalışmak için gittiği şehirden, köye babasına mektup yazar. Klasik mektup cümleleriyle başlayan mektup, şu notla biter:
-"Babacuğum. Acele cevabini bekliyrum. Yalnız, zarfa biraz da para koyarsan iyi olir. Oğlin Temel."

        Aradan onbeş gün geçer ve mektubun cevabı gelir. Temel büyük bir heyecanla zarfı açar. İçinden sadece mektup çıkar. Mektubun sonunda da bir not vardır:

-"Oğlim Temel. Sana para göndereceydum. Ama aha bu geri zekali anan zarfi kapatmiş. Bir daha ki sefere evladim. İmza:Buban."

 

       iconflash.gif (1595 bytes)Ağanın atları:

          Zengin bir köy ağası vefat eder. Vasiyeti açılır. Mallarının yarısını(1/2) büyük oğluna, dörtte birini(1/4) ortanca oğluna ve beşte birini(1/5) küçük oğluna bırakmıştır. Bütün mallar paylaşılır ancak Ortada 19 tane de "at" vardır. 19'u ne ikiye, ne dörde, ne de beşe bölmek mümkündür. Köyün en akıllı adamına gidip akıl danışırlar. Adam da onlara yardımcı olabileceğini söyler. Der ki:
           -"Benim de bir atım var. Alın bunu size veriyorum. Oldu mu 20 at? Yarısını sen al bakalım (10). Dörtte birini de (5) ortanca kardeşin alsın. Beşte birini de (4) en küçüğünüze verelim. On, beş daha onbeş. Dört daha ondokuz. Verin bakalım şu bizim geriye kalan düldülü...!


        iconflash.gif (1595 bytes)Yalancı-Doğrucu Köy:

          question.gif (8366 bytes)Günün birinde yolumuz bir köye düştü. Ama bu köy öyle sanıldığı gibi bir köy değil. Herkesin kendine göre bir özelliği var. Ve bu insanlardan ikisi bizi köyün girişindeki köprünün başında bekliyor. Burada iki köprü var. Biri köye gidiyor diğeri ise gitmiyor. Ve adamlara soruyoruz:
Köye giden köprü hangisi¿
1. adam: Ben her zaman doğru söylerim. Bu köprü köye gider.
2. adam: Ben her zaman yalan söylerim. Arkadaşımın gösterdiği köprü köye gider.
Acaba hangisi yalancı¿           İsmail Serdar YILMAZ'dan

 

iconflash.gif (1595 bytes)Erciyes'in Karı:

          Yıllarca Kayserililer ile ermeniler birlikte yaşamışlardır. Birbirleriyle sıkı münasebetlerinin fazla olduğu yıllarda, bir kayserili, ermeni arkadaşından borç para ister. Ermeni arkadaşı ne zaman ödeyeceğini sorar. Kayserili:

          -"Şu Erciyes Dağı'nın karı eriyince borcumu öderim."

          Ermeni, bir yıl bekler. Kayseriliden ses yoktur. Gider yanına ve alacağını ister. Kayserili, Erciyes'i gösterir ve daha üzerinde kar olduğunu söyler. Bir süre sonra ermeni, kayserilinin oyununa geldiğini anlar. Bunu içine sindiremez. Artık karar vermiştir ve o da bir başka kayseriliyi kandıracaktır. Gider bir arkadaşına ve borç ister. Kayserili ne zaman ödeyeceğini sorar ve o da aynı cevabı verir:

          -" Erciyes'in karı eriyince"

          "Pekiyi" der kayserili. Aradan bir yıl geçer ve kayserili hemşerim alacağını istemek için ermeniye gider. Ermeni vatandaşımız bu durumu beklediği için çok rahat bir tavırla Erciyes'i gösterir ve hâlâ karın erimediğini söyler. Kayserilinin de cevabı hazırdır:

          -"O gördüğün kar, bu yılın karı. Geçen yılın karı çoktaaaan eridi"

          Ermeni ne yapacağını şaşırır ve çaresiz borcunu öder.

 

iconflash.gif (1595 bytes)Müfettiş Paradoksu:

          Bir işyerini, önümüzdeki on gün içinde vergi müfettişleri denetlemeye gelecektir. Müfettişler, mantık oyunlarını sevdikleri için işyeri yetkilisine telefon açarlar ve:

-"Hangi gün geleceğimizi, o günün sabahında tahmin edebilirseniz, denetimden kurtulacaksınız"  derler.

Defterleri denetimden geçemeyecek kadar karışık olan işyerinin yetkilisi, biraz düşünür ve müfettişlere:

          -"Galiba bu denetimi yapamayacaksınız efendim. Çünkü buraya geleceğiniz günü çok kolay tahmin edebilirim. Şöyleki:
          Denetimi, onunucu ve sonuncu güne bırakmazsınız. Çünkü ben ilk dokuz gün gelmediğiniz takdirde onuncu gün geleceğinizi hemen bilirim. Dokuzuncu gün de gelmezsiniz. Çünkü ilk sekiz gün içinde gelmezseniz, dokuzuncu gün geleceğiniz açıkça belli olur. (Onuncu gün gelmeyeceğinizi az önce ispatlamıştım). Onuncu ve dokuzuncu gün gelemeyeceğinize göre denetimi, sekizinci güne de bırakamazsınız. Çünkü ilk yedi gün içinde gelmediğiniz takdirde sekizinci gün geleceğinizi hemen anlarım...

Yetkili, mantık oyunlarına müfettişlerden daha meraklıymış:)



 
dicleee  
   
Bugün 13534 ziyaretçi (26578 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol